Sen ve ses…

Bir süre öncesine kadar bu kurumuş ağaçtan kırmızı bir sıvı akıyordu. Ağaç, dalına konan bu kuş kadar canlıydı. Ama bir anda ağacın yaprakları döküldü ve kurumaya başladı. Az önce kuş gitti ve seninle geri döndü. O an anladım ki senin ruhun bu ağaçta gizliymiş, artık onu geri alabilirsin.

Şimdi sen de geldiğine göre, her şeyi yeniden hayata döndürecek görevimize başlayabiliriz, deyince Kırmızı Başlıklı Kız hiçbir şey anlayamamış bu söylediğinden.

Biliyorum, ne olduğunu merak ediyorsun.

Bu kuru ağacın gölgesiz, çıplak bedeninin yanında, bu yüksek ve bütün vadiyi gören bu yerde ne yapacağız diye merak ediyorsun.

Birazdan burası kalabalıklaşacak. Herkes, tanıdığın tanımadığın buraya toplanacak. Bak işte gelmeye başladılar bile.

Tüm devlet başkanları, insanlar, hayvanlar hatta büyükanneni yiyen kurd ve tabii ki büyükannen de, işte görüyor musun, buraya yaklaşıyor.

Peter Pan’ı gördün mü? Şu sarı saçlı, mavi elbiseli kızı, evet Alice o.

Sinbad, nasıl da koşarak yaklaşıyor…

Papağanlar, sincaplar, tüm kuşlar, artık çoğalıyoruz Kırmızı Başlıklı Kız.

Sen yanımda kal!

Birazdan büyük konser başlayacak.

Biz her nağmeyi söyledikçe, önce bu kuru ağaç yavaşça yeşerecek, kurumuş dalları çiçekle dolacak.

Sonra mabed, içinden fışkıran bir ışık içinde yüzecek.

Kanatları kül rengine dönmüş kuşlar, renk renk kanatlarına kavuşacak.

Çatlamış toprak, kavrukluğundan kurtulup yeşerecek…

Öykü adasında ne varsa, ne dinlemişsem hepsi insanların içine ılık bir hava gibi akacak.

Biz söyledikçe dünya büyüyecek.

Biz söyledikçe diller dillere benzeyecek.

Biz söyledikçe, onlar bunları bilecek!

Şimdi sana biraz sonra çalmaya başlayacağımız şarkının sözlerini okuyayım. Yanımda kal, ben piyanonun tuşlarına basarken, bana yüzleri fısılda, usulca!

İşte o sözler küçük kız:

Kaçır bakışlarını biçimden,

Görsün ve duysun gözlerin

Nedir geçen içimden

Ne anlamı var rengin,

Bir biçimin,

Kimsin nedir kökenin,

Eğer sen de benim gibiysen,

İnsanız ne önemi var neliğin

Gel ve sarıl

Duyumsa varlığını birlikteliğin.

Prof.Dr. Yavuz Demir
Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü